Çorum Mutlu Son- Masaj Esra

Çorum Mutlu Son- Masaj Esra

 Çorum Mutlu Son- Masaj Esra Diğer her yerde olduğu gibi İbranilerde de zinanın kanıtlanması çok zordu; bu nedenle Tanrı’dan medet umarlardı. Daha önce gördüğümüz gibi Babil ve Asur erkekleri, kadınlarının sadık olup olmadığını tespit etmek için “nehir sınavına” başvururlardı. Eğer kadınlar atıldıkları nehirden sağ çıkarlarsa masum olduklarına kanaat getirilirdi, nehir tanrısı hükmünü vermişti. Diğer yandan eğer suçlularsa, mesele zaten her halükarda kapanıyordu. Sonuçta Yahudiler de suçlanan kadınların bedenlerinin içinde akan sıvılara odaklanmışlardı.

İbrani hukukunda bilinen tek sınav, Tevrat’ın ihanetle suçlanan kadından “acı suyu” içmesini istemesiydi. İçeceğe vereceği tepki onun masum mu yoksa suçlu mu olduğunu belirleyecekti. Bir kocayı “kıskançlık hissi” kapladığında “ve karısından şüphelendiğinde” sotah’ın (yolunu kaybetmiş kadın) sınavı başlar. Koca, kadını bir adamın karşısına çıkarır. Din adamı da kutsal su, sinagog zemininin tozu ve bir tahılın yakılmış kalıntılarından oluşan bir karışımı kadına sunar. “Eğer başka hiçbir erkekle yatmadıysan ve yanlış yola sapıp kirlenmediysen, ” der kadına, “lanet getiren bu acı su sana zarar vermesin.” Fakat eğer kadının temiz olmadığı düşünülüyorsa din adamı ona şöyle der: “O adam kalçanı yıpratıp karnını şişirirken, Tanrı senin halkını lanetlesin ve seni de kınasın.”

Çorum Mutlu Son- Masaj Esra

Çorum Mutlu Son- Masaj Esra Başka bir deyişle, şayet düşüp kalkmışsan, Tanrı rahmini bedeninden kopararak seni teşhir etsin. Kadın karışımı içer ve sonra… Sonra ne olduğunu bilmiyoruz. Tevrat diyor ki, eğer kadın masumsa, hamile kalır; yok eğer suçluysa, rahmini kaybeder. Herhalde daha sonra da diğer zina yapan kadınlar gibi alenen infaz ediliyordu. Açıklanmayan husus ise Tanrı’nın adaletini ne zaman ve nasıl yerine getirdiğiydi. Acı suyun “kimyasal içeriğini” bilmediğimizden, bu sıvının kadının kalçasını “yıpratıp yıpratmadığını” veya “karnını şişirip şişirmediğini” bilmiyoruz. Bu pek muhtemel görünmüyor.

Dahası, eğer kadının masumiyeti sonraki bir hamilelikle kanıtlanırsa, bunun anlamı kıskanç kocanın zinayla “kirletildiğinden” şüphelendiği halde karısıyla seks yaptığı mıydı? Bu kritik noktalarda da kitap sessiz kalıyor. Öte yandan zina suçlamalarının asılsız olduğu kanıtlandığında kocaları korumaya dair çok şey söylüyor. Yakındoğu’da başkalarını gereksiz yere sınavdan geçmeye zorlayan çoğu insan cezalandırılırdı. Oysa erkeklerin zina suçlamalarının mesnetsiz olduğu kanıtlandığında bile onların yanlış bir şey yapmadığı düşünülürdü. Dolayısıyla sırf bir kıskançlık kuruntusuyla bile eşlerine zor zamanlar geçirtmelerine izin verilirdi.